26 Ağustos 2009 Çarşamba

40 lar







9. Munzur Kültur ve Doğa Festivali
" Birlikte Çokluk Çoklukta Birlik"


Sanatçılar/ Artists

Ahmet Doksanoğlu
Asuman Karaünal
Ayşin Şal
Beyza Erden
Çiğdem Alemdar
Deniz Aktaş
Didem Diyinci
Erdogan Zümrutoğlu
Fırat Bingöl
Gökhan Deniz
Gulageş B.
Güneş Acur
Halil İncesu
Handan Koçyiğit
Handan Kaynakgöz
Hüseyın Düzgün
Leyla Tarı
Mahmur Celayir
Memet Öğüt
Mete Cirit
Metin Çelik
Mustafa Düzgün
Necla Tarı
Özgür Kulaksız
Rabia Seyhan
Rengin Özdemir
Sabine Ot
Semra Bulut
Serhat Bayır
Seydi Murat Koç
Suat Öğüt
Şafak Eyüpoğlu
Şelal
Talat Doganay
Tanju Demirli
Ugur Kaya
Zuhal Bakan
Zuhal Adaçoglu
Zubeyde Yeşilgöz
Hüseyin Işık

Koordinatör
Metin Kemal Kahraman

14 Temmuz 2009 Salı

24 Saat Petrol Güncel Sanat Sergisi 2009

http://http//www.24saatpetrol.batmanart.net/index.php



24 SAAT PETROL
Mısır Eski Devlet Başkanı Cemal Abdunnasır (1918-1970) petrolü, "Uygarlığın yaşam damarları" olarak tanımlamıştı. Ona göre; petrol olmazsa "Onun araçlarından hiçbiri çalışmaz; ne büyük üretim yapan işletmelerin, ne kara, ne deniz, ne hava araçlarının, ne savaş için gerekli olan silahların bir işlevi olabilir. Petrol olmazsa bunlar paslanmış, hareketsiz, hiçbir işe yaramayan demir yığınına dönüşür."

'Bir damla petrol bin damla kandan iyidir...' Churchil, 1936 yılında İngiliz Avam Kamarasında böyle diyordu. Dünyamızı düne göre daha güvensiz kılan, işgal ve kıyımları adeta meşrulaştıran enerji savaşlarının ardında bugün bile bu anlayış yatıyor.

Petrol, stratejik bir ürün olduğu gerçeğini daha geçen yüzyılın başlarında kanıtlamıştı ve ülkelerin neft için birbirine girdiği ilk yıllarda, neftin üzerinde hesaplar yapılan ülkeler arasında Türkiye de vardı.

Tarih 1954 ve Raman’da (Batman) ilk petrol bulundu. Petrolün bulunması ve petrol rafinerisinin kurulmasıyla Batman 1955’te ilçe 1990'da da il olur. Artık paranın cirit attığı,sanayinin geliştiği bölgenin çekim merkezi olmaması için hiçbir neden yoktu.Ama her nedense bu gelişim yerini çarpık kentleşmeye ve aşırı nüfus artışına bıraktı.
293bin nüfuslu Batman'a girdiğinizde size "Hoş geldiniz" diyen bir kule maketi ve petrolün keskin kokusu olacaktır. Batman ve petrol denildiğinde insanın aklında son derece modern ve her yönüyle zengin bir şehir görüntüsü tahayyül eder. Çünkü petrol zenginlik ve refah demektir.Lakin şehre girdiğinizde tahayyül edilen görüntüler yerini yavaş yavaş hayal kırıklıklarına terk edecektir.Gelişi güzel yamalanmış caddeler ve/veya hiç asfaltlanmamış sokaklar,şehrin üzerine ölüm bulutu gibi yayılan kirli hava,şehri kara bir yılan gibi Ava Çayé (Batman Çayı) vs.
Batman'da yaşayan insanlar şuan petrolün varlığını dahi unutmuşlar. Zaman içerisindeki değişimler ve yaşanan trajik sonuçlar burada yaşayan insanların belleğindeki petrol olgusunu unutturdu. Halbuki petrolün lüks bir yaşamın yanı sıra hızlı bir modernleşme sürecinde önayak olması bekleniyordu. Sanat ve kültür dâhil olmak üzere birçok alanda itici bir rol oynaması beklentiler arasındaydı.
"Bu petrol hangi şehirde olsaydı o şehrin Paris olması gerekirdi." Batman'daki rafineri (Ki şu an kaldırılmıştır.) ve Paris'teki Eyfel kulesi arasındaki benzerliğe ironik bir yaklaşım gösterebiliriz. Ama yaşam koşulları ve kentsel gelişim olarak ironik bir yaklaşımı asla yapamayız. Batman Paris olamadı!
Batman Tüpraş Rafinerisi verimli Batman Ovasına kurulması günümüze kadar devam eden hatalar zincirinin ilk halkalarını oluşturuyordu. Böylece verimli tarım alanları işgal ediliyor ve rafineriden çıkan insan sağlığına zararlı atıklar, Batman’ın etrafındaki dağların hava sirkülâsyonunu engellediği için şehrin üzerine kâbus gibi çöküyordu. Öte yandan sıvı atıklar halk sağlığını tehdit ediyor. Bölge halkının petrol nimetlerinden faydalanması " Bal tutan parmağını yalar" sözünden öteye geçemiyordu. TPAO,TÜPRAŞ,BOTAŞ,İPRAGAZ,PETROL OFİSİ,TPİC gibi firmalara ev sahipliği yapan Batman'lıların çok azı bu kurumlarda çalışabilmişlerdir.Personel alımları Ankara veya Trakya birimleri tarafından yapılmıştır.Bir çok sanayi ürününün hammaddesi olan petrolün çıkarıldığı ve işlendiği Batman'da yan sanayi hiç oluşturulmadı. Yöre ekonomisi hala ticaret ve tüketim üzerine kuruludur. Rafineride onlar iş kazasının yanı sıra 1980’lerde dinlendirme tanklarından birinin infilak etmesiyle kopan bir parçanın kilometrelerce ötedeki iki katlı bir evin üstüne düşerek üç kişinin feci şekilde can vermesi,2004'te daha önce sanayi sitesi, şimdilerde Gıda Toptancılar Sitesi olarak kullanılan yerde, komplekste gaz sıkışması meydana gelen patlamada üç kişi yanarak can vermiştir.
Ekonomik ömrünü çoktan tamamlamış olan rafineri, hala bir teknolojik modernleşmeye tabii tutulmadan düşük kapasite ile olsada üretime devam ediyor. İpragaz, Tüpraş, Petrol Ofisi özelleştirildi. TPAO ve buralardaki personel sayısı azaltıldı.TPAO bünyesindeki bir çok birim,bölge müdürlüğüne dönüştürülen Adıyaman'a kaldırıldı.Bölgede çıkarılan petrol Dörtyol-Yumurtalık’a pompalanmaya devam ediyor.Batman Belediyesi ihtiyacı olan asfaltı Kırıkkale rafinerisinden almak zorunda bırkalıyor.
Musul-Kerkük petrolüyle aynı damardan beslendiği iddia edilen Nusaybin-Cizre bölgesindeki petrol rezervlerinin yeterince işletilmediği halk arasında inanılan bir görüş olarak devam ediyor.

Petrol çıktığında belki vahşi, kendini kaybetmişlik narasıyla yükselen ses aslında artık savaş başlıyorunun evrim geçirmemiş haykırışıydı. Evrim tamamlandı ve savaş başladı. Petrol bölgesinde yasayan insanlar tasfiye edildi. Atalarının fosillerinden yeryüzüne nasıl petrol fışkırmışsa, kim bilir onların kanını emen toprak da gelecek nesiller için petrol halini alacaktır.

Dünyada bilinen petrol rezervlerinin yüzde 64'ünü barındıran Ortadoğu hem çok şanslı, hem de çok şanssız bir bölge. Bu dünya siyasetinde dominant bir paradoks olarak kalmaya devam etmekte. Petrol bölge için gelir demek. Ortadoğu, toprağın altındaki rantı tüketerek varlığını idame ettirme şansına sahip nadir bölgelerden birisi. Ancak, dünyanın gözü de bu bölgede. Petrol, uğruna dünya savaşlarının arenasına dönen bir bölge. Kapitalizmin/Modernizmin itici ana kaynağı petrol!

Modernite kavramı reel aklın bir sonucudur. 16. yüzyıldan itibaren Batı’nın siyasi ve iktisadi kurumları, tıp, matematik, kaldırım, şehirleri "rasyonel bir akılla" tanzim edilmiştir. Ama Ortadoğulu çocuğun dünyanın tüm coğrafyalarında verdiği bu müthiş savaşın sebebi neydi? Çünkü bu çocuk moderniteye inanmıyordu, inanmamasının sebebi, Modernite'nin diğer saklı yüzünde aranabilir. Modernite’nin Sömürgeci ve emperyalist yüzü!


Artists


Abdullah Tunç,Barış Eviz, Canan Budak, Çiğdem baran, Endam Acar, Fatih Tan,Fatma Akıncı, Gülbin Ekinci, Hakan Irmak, Fırat Bingöl, Hamit Can, Helin Anter, M.Ali Boran, Mehmet Çeper, Mehmet Ögüt, Nail Yardım, Necmettin Tarkan, Nurullah Görhan, Pınar Süer, Sabri Özdemir, Suat Ögüt, Ugur Orhan, Yeliz Şenay, Zeynep Erpolat


Directör: Yavuz Çetin
Koordinatör: Fikret Atay


Tarih: 01-05 Ekim 2009
Yer: Batman İl Kültür Müdürlüğü

5 Temmuz 2009 Pazar

İKLİMLER








An online programme of Turkish artists giving out visual and aural pulsations: tactile impressions, vacuity, rites, digressions.


Artists

Ahmet Albayrak
Fırat Bingöl
Selim Birsel
Didem Diblen
Camila Rocha
Tolga Taluy
Arzu Ozkol Telhan

26 Haziran 2009 Cuma

28. Günümüz Sanatçıları İstanbul Sergisi/ THE 28th Contemporary Artısts Istanbul Exhıtıon

haber:  http://kanalkultur.com/de/content/view/1052/45/

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&Date=25.06.2009&ArticleID=942096

http://www.taraf.com.tr/haber/sanatta-ozgurluge-acilan-pencere.htm






Günümüz sanatı, genç kuşakta yüksek gerilimli bir varoluş durumunu beslerken, bizi yeni bir düşünme tarzının gerekli olduğunu fark etmeye zorluyor. Sanat, tekdüze olmayan, toplumsal olayları tekrar tekrar ele alan, değerlendiren, düzeltme olasılığına açık bir düşünme tarzını besliyor. Katılımcılık ve geçişlilik, günümüz sanatının özelliği ise günümüz sanatçıları da algısal, deneysel, eleştirel ve katılımcı modeller önermeye girişiyor.Sanatsal eylemler/pratikler, kültürel ve toplumsal değişimlere ön ayak olmada rol üstlenebilir. Toplumla iletişimin en güçlü araçlarından olan sergiler, genç sanatçıların üretimlerini ortaya koymada ve bireysel dillerini oluşturmada daha cesur adımlar atmalarına neden olur. 28 yıldır sanatçıların cesur adımlarını destekleyen ‘Günümüz Sanatçıları Sergileri’, Türkiye’de ‘Sanat’ın geçirdiği evrime temsil olanağı veren sergiler dizisi olarak önemli misyon üstleniyor.28. Günümüz Sanatçıları Sergisi’nde, Türkiye’nin farklı şehirlerinden katılan 20 sanatçının, kendi dünyasını ve toplumsal olanı merkeze alarak, kültürel kimlik, toplumsal bellek, kişisel mitoloji, kurmaca kimlik gibi, kimi zaman politik yönelimleri de içine alan, farklı mecraları kuşatan işleri izlenebiliyor. Sergi, görsel sanat pratikleri üzerine geniş ve güncel bir spektrum sunuyor.Sergi küratörleri, “28. İstanbul Günümüz Sanatçıları Sergisi 20 sanatçının 30’dan fazla işini dinamik bir görsel karşılaşmada bir araya getirmektedir; bazen verimli bir biraradalık bazen de keskin bir zıtlık olarak. Seçimle birlikte ortaya konulan ve eser sahiplerinin neredeyse yarısını muğlak bir biçimde bağlayan en çok rağbet gören motiflerden biri hareketli görüntülerle tasvir edilen, bir sembol olarak kullanılan, vücudun duruşunun başkalaştırıldığı, gülünç ya da donuk, daimi bir motif olan portre/otoportredir” yorumunu yapıyorlar.



Sanatçılar /Artısts: Fulden Aran, Tuncay Murat Atal, Fırat Bingöl, Güven Bozkurt, Seyit Mehmet Buçukoğlu, Reysi Kahmi, Emre Meydan, Fırat Neziroğlu, Bahar Oganer, Ali İbrahim Öcal, Mehmet Öğüt, Yağız Özgen, Öner Özlü, Ardan Özmenoğlu, Hüseyin Rüstemoğlu, Murat Sezer, Songül Sönmez, Yaşam Şaşmazer, İrem Tok, Burcu Yağcıoğlu.

Küratörler /kurators: Simona Vidmar, Derya Yücel



http://www.akbanksanat.com/.../28-gunumuz-sanatcilari-istanbul-sergisi%20-

KÜLTÜR HAREKETİ

Kültür Hareketi projesinin üçüncü durağı Diyarbakır Uluslararası İstanbul Bienali, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nun desteğiyle Anadolu'nun farklı şehirlerinde gerçekleştirdiği "Kültür Hareketi" başlıklı bir projeye imza atıyor. Proje kapsamında Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde sanatçı, sanat eleştirmeni ve küratörlerin katıldığı söyleşiler, paneller ve video gösterimleri gibi etkinlikler düzenleniyor. Uluslararası İstanbul Bienali ve Diyarbakır Sanat Merkezi işbirliğiyle 25 Nisan - 1 Mayıs 2008 tarihleri arasında Diyarbakır'da gerçekleşecek "Kültür Hareketi" etkinliklerine katılım ücretsiz. Panel Geçmişten Günümüze Video Sanatı : Neden ve Nasıl25 Nisan 2008 Cuma, 18.00Diyarbakır Sanat MerkeziDiyarbakır'daki "Kültür Hareketi" etkinlikleri kapsamındaki panele Orton Akıncı, Şener
Özmen ve Özhan Önder katılacak. "Gecegezenler" Video Gösterimleri 27, 29 Nisan 1 Mayıs 2008 17.00Gecegezenler I.Programı 26, 30 Nisan 2008, 17.00Gecegezenler II.Programı Programlar yaklaşık 3 saattir. KÜRATÖRLER Övül Durmuşoğlu Marcus Graf Borga Kantürk Pelin Uran Adnan Yıldız SANATÇILAR Ozan Adam Aggtelek Hakan Akçura Manu Alakarhu Iida Nikitin Ahmet Albayrak Beatriz Albuquerque Arturo Hernedez AlcazarNazgol Ansarinia Katerina Apostolidou Alessandra Arno Jenny Baines Tufan Baltalar Marko Batista Bengisu Bayrak Fırat Bingöl Luca Bolognesi Nisrine Boukhari Ingrid Buchwald Eitan Buganim Randall Chambers Lia Chavez Annabelle Craven – Jones Carla Cruz Catherine Czacki Levent Çetin Tuğçe Çubukçuoğlu Gözde Eryaşar D Media Tésy Daniel Didem Diblen Morten Dysgaard Işıl Eğrikavuk Agathe Fleury Richard Garami Patricija Gilyte Simon Goldin Jakob Senneby Luca Göböhyör Felice Hapetzeder Christian Hilleso Hoegen Stikker Gun Holmström Nicu Ilfoveanu İdil İlkin Jun’ichiro Ishii Kai Kaljo Jung Heung-Sup Karahaber Jason Karaindros Hadas Kedar Heidi Kilpelainen Chelsea Tonelli Knight Naoto Kobayashi Mai Yamashita Panos Kouros Mischa Kuball Karri Kuoppala Alicja Kwade Ane Lan Nina Lassila Georgi Lazarov Vesselina Sarieva Katarina Lundgren Alberto Magrin Luca Christian Mander Lynne Marsh Megan & Murray McMillan Lisette Merenciana Naem Mohaiemen Stephanie Morissette H. Nur Muşkara Janne Nabb Ahmed Nagy Primoz Novak Nika Oblak Erik Olofsen Eva Olsson Suat Öğüt Uygar Özel Pang Sze Lin Nikos Papadimitriou Lea Petrou Yener Pınarbaş Nathan Preston Miguel Rael Eugenia Raskopoulos Johanna M. Reich Camila Rocha Gerald Rossbacher Gerald Rossbacher Michael Weingartner Reiber Rudolf Etta Safve Avelino Sala Larissa Sansour Theresa Schubot Romain Sein Dheedene Stefaan Samuel Stevens Kamen Stoyanov Aslı Sungu Meir Tati Arzu Özkal Telhan İrem Tok Eren Topçu Agnese Trocchi Babis Venetopoulos Christoffer West Marco Villani,Kai- Oi Jay Yung Takis Zerdevas Gordana Zikic ANKARA GAZİANTEP DİYARBAKIR MERSİN VE ANTAKYA 1960larda ve 1970lerde Çin'deki Kültür Devrimi sırasında 'alt sınıf' elit hakkındaki eleştirilerini 'Dazibao'lar (büyük harflerin kullanıldığı gazete/afiş) şeklinde dile getirmeye teşvik ediliyordu. Köşe başları halkın tartışma yerleri haline geldi. Totaliter propagandaya rağmen bu yaklaşım radikal bir demokrasi biçimine örnekti, hatta kentsel gerilla-benzeri bir ayaklanma özelliği üstlendiği bile söylenebilir. 'Dazibao'nun Çin'de Kültür Devrimi'nden sonra, tam da totaliter yönetime meydan okumaya katkıda bulunduğundan, yasaklanmış olması şaşırtıcı değil; 'Dazibao', toplumun 'alt'ından reform ve açıklık talep eden ses haline gelmişti. Pekin'in Xidan bölgesindeki ünlü "Demokrasi Duvarı" aralarında en çarpıcı örnekti. Yeni teknoloji ve küresel iletişimin hakim olduğu çağımızda en demokratik ifade biçimi nedir? Bu ifade biçimi bugünün kentsel alanında nasıl ortaya konabilir? Bir "Video Dazibao" projesi buna açık bir cevap oluşturabilir. 10. Uluslararası İstanbul Bienali için beş Türkiyeli küratör, yapılan halka açık çağrıya gelen başvurular arasından 150'den fazla kısa video çalışması seçmek üzere davet edildi. "Gecegezenler" başlığı altında, program geceleri şehrin farklı yerlerinde, merkezden çepere, halka açık yerlerde gösterilecek. Hollandalı sanatçı çift Bik Van der Pol araştırmaları sonucunda 25 nokta belirlediler ve mobil projeksiyon cihazını tasarladılar. İstanbul Bienali'nin tarihinde ilk defa, 'yüksek kültür'e erişimi olmayan bölgelerde yaşayan binlerce kişinin çağdaş sanatla doğrudan temasa geçmesini sağlayacak gerçek açık bir katılım olanaklı kılındı. Veya, çağdaş sanat gerçek kamusal bakışın sınırına taşındı. KÜRATÖRLER Övül Durmuşoğlu Marcus Graf Borga Kantürk Pelin Uran Adnan Yıldız SANATÇILAR Ozan Adam, Aggtelek, Hakan Akçura, Manu Alakarhu, Iida Nikitin Ahmet Albayrak, Beatriz Albuquerque, Arturo Hernedez Alcazar Nazgol Ansarinia, Katerina Apostolidou, Alessandra Arno, Jenny Baines Tufan Baltalar, Marko Batista, Bengisu Bayrak, Fırat Bingöl,Luca Bolognesi Nisrine Boukhari, Ingrid Buchwald, Eitan Buganim, Randall Chambers Lia Chavez, Annabelle Craven – Jones, Carla Cruz, Catherine Czacki Levent Çetin, Tuğçe Çubukçuoğlu, Gözde Eryaşar, D Media, Tésy Daniel Didem Diblen, Morten Dysgaard, Işıl Eğrikavuk, Agathe Fleury Richard Garami, Patricija Gilyte, Simon Goldin, Jakob Senneby Luca Göböhyör, Felice Hapetzeder, Christian Hilleso, Hoegen Stikker Gun Holmström, Nicu Ilfoveanu, İdil İlkin, Jun’ichiro Ishii, Kai Kaljo Jung Heung-Sup, Karahaber, Jason Karaindros, Hadas Kedar Heidi Kilpelainen, Chelsea Tonelli Knight, Naoto Kobayashi, Mai Yamashita Panos Kouros, Mischa Kuball, Karri Kuoppala, Alicja Kwade, Ane Lan Nina Lassila, Georgi Lazarov, Vesselina Sarieva, Katarina Lundgren Alberto Magrin, Luca Christian Mander , Lynne Marsh, Megan Murray McMillan, Lisette Merenciana, Naem Mohaiemen Stephanie Morissette, H. Nur Muşkara, Janne Nabb, Ahmed Nagy Primoz Novak, Nika Oblak, Erik Olofsen, Eva Olsson, Suat Öğüt Uygar Özel, Pang Sze Lin, Nikos Papadimitriou, Lea Petrou Yener Pınarbaş, Nathan Preston, Miguel Rael, Eugenia Raskopoulos Johanna M. Reich, Camila Rocha, Gerald Rossbacher Gerald Rossbacher, Michael Weingartner, Reiber Rudolf, Etta Safve Avelino Sala, Larissa Sansour, Theresa Schubot, Romain Sein Dheedene Stefaan, Samuel Stevens, Kamen Stoyanov, Aslı Sungu Meir Tati, Arzu Özkal Telhan, İrem Tok, Eren Topçu, Agnese Trocchi Babis Venetopoulos, Christoffer West, Marco Villani, Kai- Oi Jay Yung, Takis Zerdevas, Gordana Zikic


Uçhisar'da Birinci Uluslararası Sanatçı Buluşması

2 – 23 Nisan tarihleri arasında elliden fazla sanatçı Kapadokya'nın eşsiz Uçhisar beldesinde hayat ve iş deneyimlerini paylaşmak üzere bir araya geldi. Farklı ülkelerden gelen ressamlar, heykeltraşlar, bir müzisyen ve bir sinemacı üç evde, kayaya oyulmuş ortak bir atölyede ve « Le mouton rouge » restoranında ağırlandı. Herkesin farklı dilde konuşmasından kaynaklanan zorlukları ve hava durumunun kaprisleri aşmayı başaran sanatçılar iki ayrı sergide (21 – 23 Nisan Uçhisar; 30 Nisan – 2 Mayıs İstanbul Fransız Kültür Merkezi) sergilenmek üzere hep birlikte yaklaşık yüz eser ortaya çıkardı.Bu sergilerde gerçekleşecek satışlardan elde edilen gelirler çalışmanın finanse edilmesinde ve bir sonraki sanatçı buluşmalarında kullanılacaktır.15 senedir dünyanın her köşesinden sanatçıları Fransa'nın güneyinde buluşturan « Saint Henri Vakfı » da çalışmalara dört Fransız ve bir Alman sanatçıyla katıldı. Vakıf, Uçhisar'da bulunan sanatçıları yaz aylarında Fransa'da düzenlenecek atölyelerde aynı şartlarda ağırlayacak. Sanatçılara, bu projeye inanan ve gerçekleşmesini sağlayan dostlarımıza, sunduğu büyük destek için Uçhisar Belediyesi'ne, şasi ve tuvaller için yardımını esirgemeyen Tualsan'a ve sponsorlarımız Pébéo ile Renault'ya teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Proje koordinatörleri : Florent Moginot, Hervé Nataf, Yasemin Uzun ve Yaşar Turhan

SANATÇILAR : Aşkın Adan,Banu Birecikligil,Boris Hug,Burcu Arısoy,Cem Madra,Cemile Gülay Göksel,Christophe Pons,Deniz Güvensoy,Duygu Süzen,Endam Acar,Erdal Tüt,Eric Gossec,Ertuğ Atlı,Ferah Tuna,Fırat Bingöl,Gökhan Deniz,Gülçin Aksoy,Gülyasa Aslıhan,Güneş Acar,Handan Kaynakgöz,İlhan Sayın,İlknur Şanal,İnsel İnal,Işık Aslıhan,Jean Pierre Laurençon,Jean Pierre Lefébvre,Kemal Kara,Magda Tranchini,Mattı Sirvio,Mustafa Kaçmaz,Nadir Baylan,Nathalie Benoist,Özerk Ergenç,Özgür Kulaksız,Özlem Tarzan,Osman Özüdoğru,Ralph Schueller,Ramazan Ekici,Raziye Kubat,Seda Canli,Şengül Acil,Setenay Özbek,Tunca Subaşı,Yılmaz Topçu,Zübeyde Yeşilgöz

Newroz

"newroz - yeni gün - nevruz" [21.03.2005 - 04.10.2005] we are celebrating newroz - yenigün - nevruz with an art exhibition.Anadolu Kültür, Diyarbakır Art Center (DSM) and Gallery Apel from Istanbul are opening an exhibition, 'newroz - yeni gün - nevruz'' on March 20, 2005 in Diyarbakır. The sponsors of the exhibition which will be hosted by the Diyarbakir Municipality Guesthouse and DSM include the Municipality of Diyarbakır and the Heinrich Böll Foundation.The exhibition is curated by Nuran Terzioğlu from Gallery Apel, Istanbul. The video works can be viewed at the DSM space while the installations will be at the Diyarbakır Municipality Guesthouse.'newroz - yenigün - nevruz'' which is the first day of both spring and the new year for many Central Asian and Middle Eastern cultures is also the vernal equinox... The day when the cold winter ends; warm days begin; nature awakens, March 21.'newroz - yenigün - nevruz'' the day of peace...The artistic concept of the 'newroz - yenigün - nevruz'' exhibition is the new day. 35 artists from Istanbul and Diyarbakır will come together to celebrate spring, nature, productivity and peace.'newroz - yenigün - nevruz'' will include new works which the artists created specifically for this show and will both contribute to the evolving and growing art scene in Diyarbakır and reflect the city's changing countenance.'newroz - new day - nevruz'' will be at the Diyarbakır Municipality Guesthouse and DSM until April 10.Participating

Artists:
Endam Acar
Ali Aksakal
Yüksel Aldemir
Aslımay Altay
Aydan Baktır
Fırat Bingöl
Esra Carus
Ulaş Çibuk
Sakine Çil
Zeynel Doğan
Fırat Erdoğan
Sümbül Eren
Bahattin Eren
Selma Gürbüz
Güler Güngör
Şirin İskit
Yücel Kale
Aziz Kanat
Gülsün Karamustafa
Kurucu Koçanoğlu
Raziye Kubat
Dicle Meşe
Elif Meşe
Ramazan Özcan
Mustafa Özkul
Lerzan Özer
Leyle Sakpınar
Emre Senan
Maria Sezer
Barış Seyitvan
Nezir Şahin
Yıldız Şermet
Esma Paçal Turam ve Ferit Turgut