Küratör
: ERKAN DOĞANAY
SÜLEYMAN
SEYYİT * HALİL PAŞA * AHMET MÜNİP * CELAL ESAT ARSEVEN * SAMİ YETİK
* NAZMİ ZİYA * İBRAHİM ÇALLI * HİKMET ONAT * AVNİ LİFİJ * HOCA ALİ RIZA * NAMIK
İSMAİL * VECİH BEREKETOĞLU * HAYRİ ÇİZEL * CEVAT DERELİ * EŞREF ÜREN * ŞEREF
AKDİK * İBRAHİM SAFİ * CEMAL TOLLU * HAMİT GÖRELE * ŞEFİK BURSALI * SAMİ LİM *
HALE ASAF * ABİDİN DİNO * FERRUH BAŞAĞA * TURGUT ATALAY * NURİ İYEM *
HAŞMET AKAL * AHMET YAKUPOĞLU * NEJAD MELİH DEVRİM * ZEKİ KIRAL * ARA GÜLER *
DEVRİM ERBİL * MUHSİN KUT * BALKAN NACİ İSLİMYELİ * EKREM KAHRAMAN * ORHAN
PAMUK * AYDIN AYAN * MAHMUT CELAYİR * SELAHATTİN YILDIRIM * ŞİNASİ
GÜNEŞ*MUSTAFA ORKUN MÜFTÜOĞLU * OZAN KUTSAL *COŞKUN SAMİ *
ZEYNEP BİNGÖL ÇİFTÇİ * ŞEVKET SÖNMEZ * SERKAN YÜKSEL* BURCU PERÇİN * HALİL
İLDENİZ * DENİZ GÖKDUMAN * DENİZ BAYAV * AYŞEGÜL KALKAN * SUNA TÜFEKÇİBAŞI *
DENİZ AKTAŞ * EVREN GÖKKAYA * FIRAT BİNGÖL * DİLEK ÖZTÜRK * BUĞRA EROL
Manzara, her
bir sanatçı için aynı açıdan bakılsa dahi birbirinden kopuk, farklı anlatımları
yansıtır. Tür olarak, manzara denildiğinde ya da bu sergide olduğu gibi bu
türden çalışmalar bir araya getirildiğinde manzara üzerine farklı bir fikir
edinebiliriz. “Herhangi bir doğa manzarası, kent manzarası ya da ekolojik
manzaraya bakıldığında, estetik deneyim bakan gözün orada saklı duran güzelliği
fark etmesiyle etkileşimli bir sürecin tetikleyicisi olacaktır. Bu bir tür
matematiksel güzelliktir. Simetrinin, armoninin, biçimin, kalıpların, içsel
ilişkilerin, düzenin, birliğin ve tüm bunların içerisindeki farklılıkların – ki
farklılık güzelliktir – içerisinde yattığı manzara görüntüsü, öncelikle sanatçı
tarafından keşfedilecek ve ardından yetkin bir biçimde kompoze edilecektir.
Artık bunun bir adım sonrası izleyici tarafından orada yer alan güzelliklerin
keşfedilmesi ve her bir parçasının dekode edilmesi olacaktır.
Manzaralar
sadece bir görüntünün taklidi ya da “manzara” hakkında bir üretim değildir,
aynı zamanda manzaranın kendisi de bu dünyanın bir parçasıdır. Yaşamın içinden
birer alıntıdır, Türkiye’de içinde bulunduğu hayli romantik (siyasal, kültürel
ve sanatsal) süreç içerisinde bu yaşam anlarına manzaralar aracılığıyla şahit
olmaktadır. Küratörün ve serginin zamanlamasının başarısının burada yattığı
düşünülebilir. Kentsel dönüşüm, deprem riski taşıyan bölgelerin dönüştürülmesi,
restorasyonlar, bakımlar ve onarımlar, yeşil alan projeleri, dinlence alanları
vs. her bir girişim, daha mutlu ve huzurlu bir çevre adına resmi kurumlar, özel
girişimler tarafından projelendirilirken, insan yaşamı sürekli evrilmekte ve
etkileştiği çevre tarafından da dönüştürülmektedir.
Manzaranın
kişiyi etkilemesi, kişinin manzarayı etkilemesi, doğanın ve kentin
gelişimindeki diyalektik sürecin aynısıdır. Sanatçılarda bu durumun birer
öznesi ve nesnesi olarak davranmakta, gündelik yaşamın içerisindeki önemli bir
unsur olan manzaranın her türlüsünü içlerinde ya majör bir türün ürünü olarak
ya da minör olarak çalışmalarının içerisinde sunmaktadır. “Vadim O Kadar Yeşildi Ki!..” Türkiye’nin
değişen manzarasının her bir farklı dönem, yaş kuşağı, cinsiyet ve yaklaşımlar
açısından nasıl farklı olarak ele aldığının ve sunulduğunun önemli bir kesitini
oluşturacak büyük bir sergi sunumu. Bizlere düşen görev de, hem böyle bir
kesiti bizlere sunan girişimi tebrik etmek, ama bunun da ötesinde değişen bu
manzaranın içerisindeki kodları deşifre etmektir.”
Bu sergi ile geçmişten günümüze kalan belge resimlerle yarına devredecek
günümüz sanatçılarının işleri bir arada daha geniş bir perspektifle farklı bir
değerlendirmeyi ya da karşılaştırmayı zorunlu kılmakta…
Açılış: 02 Mart 2012 Cumartesi, Saat: 18.00
Yer:
CKSM (Cennet Kültür ve Sanat Merkezi) Sergi Salonu