1 Aralık 2011 Perşembe

“MANİPULE DEMOKRASİ HİKAYELERİ”




“Manipüle Demokrasi Hikayeleri” adlı sergi, yaşamla olan eleştirel politik, toplumsal ve siyasi bakışın tekrar yorumlanmasını amaçlamaktadır. Yeniden üretilip, manipülatif bir güncelleme oluşturmasının yanı sıra, bir tür “demokrasi ve demokratikleşme” yaptırım sorgulamasını görselleştirmeyi planlıyor.
Küratörlüğünü İnsel İNAL’ın yaptığı sergi; kendini var eden oluşumlar içinde bile yaptırımcı duruşuyla, seyirciye demokrasinin ne kadar manipulatif bir durum olduğunu sorgulatırken, demokrasi kavramının da kişinin yaşadığı yere, ideolojisine, hatta cinsiyetine göre değişkenlik gösterebileceğini vurguluyor.
Bir proje olarak katılımcılar arasında diyalog geliştirip, bu diyalog üzerinden yeni projeler üretilmesini amaçlayan İnal, dışarıda olanı içeri almayı ve sözün söyleyemediklerini görselleştirmeyi hedefliyor.

Sergi 09-18.12.2011 tarihleri arasında KargART’da gezilebilir.

sanatçılar:

Beyza TANYOLAÇ, Can SADAY, Ceren UZUN, Eda ÖNDER, Emine ÇÖRDÜK, Fırat BİNGÖL, Güler AŞIK, Güneş HÜSEYİNKULU, Harun TÖLE, Itır DEMİR, Memet ÖĞÜT, Özge ÜNLÜTÜRK, Safiye BAŞAR, Seçkin TERCAN, Sefa FEYZİOĞLU, Yeşim USTAOĞLU, Barasinga, Saliha KASAP, Yusuf Murat ŞEN

22 Kasım 2011 Salı

Günümüz Sanatçıları İstanbul Sergisi Dünden Bugüne,Contemporary İstanbul'da



Günümüz Sanatçıları İstanbul Sergisi Dünden Bugüne,
24-27 Kasım tarihleri arasında Contemporary İstanbul'da, Akbank Sanat Standında
izleyicilerle Tekrar buluşuyor. 


12 Kasım 2011 Cumartesi

Be Alert, Hay ji xwe, Hebe, Kendine dikkat et







Rêveberiya hunerê grafîk li zaxo dê rabît bi vekrina pêşangeha şêwekarî bu (28) hunermendên herêma kurdistanê u welatê turkiya
Li jêr nave ( Hay ji xwe hebe )
Li roja duşembê rêkeftî 17/10/2011 li demjimêr 4 êvarî li gelerî duhok
تقوم مديرية فن الكرافيك في زاخو،مع بلدية دياربكر، بافتتاح معرض تشكيلي ل(٢٨) فنانا من اقليم كوردستان و تركيا، تحت عنوان (انتبه لنفسك) على قاعة كاليري دهوك و ذلك في يوم الاثنين المصادف ١٧/١٠/٢٠١١ و في تمام الساعة الرابعة عصراَ
The Directorate of graphic Arts in Zakho, with the municipality of Diyarbakir, the opening exhibition for plastic Arts for (28) artists from the province of Kurdistan and Turkey, under the title (TAKE CARE OF YOU) in Hall of Duhok Galleryi in Monday 17/10/2011 at 4 pm


Sanatçılar/Hûnermend/Artists

Ashty Addo
Awni Sami 
Gohdar Salahaddin
Hémin Hémid
Huda Ehmed
Huner Emin
Karéz Didar
Kovan R. Bişar
Barış Seyitvan
Bahar Demirtaş.
Erdal Duman 
Fırat Bingöl
Hüsnü Dokak 
Mohamed Ahmed
Mehmet Öğüt
Nermin Mustefa
Nor Ali Ali
Rasha Salih
Rebeen M
Sami Mamon
Samet Aydın 
Seçkin Aydın 
Serkan Demir 
Serpil Odabaşı
Şérko Abbas 
Şefik Özcan 
Uğur Orhan 
Walid Siti 
See more

DUHOK GALLERY----AMNA SWRAKA SULAMIANY----MERG GALLERY HEVLER----   IRAK

9 Eylül 2011 Cuma

“Sanat Akmerkez’de 7″






 Akmerkez’de 7″ Etkinlikleri Kapsamındaki “Genç Karma” Sergisinde, Genç Sanatçılar Hayata Bakışlarını Yansıtıyor…


“Sanat Akmerkez’de 7” Etkinlikleri,  işbirliği ile çağdaş genç sanatçıların eserlerini,    16 Eylül – 22 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Genç Karma sergisinde sanatseverlerle buluşturacak.

Sergide, günümüz sanat anlayışı ile üreten, yaş ortalamaları otuzbeş civarındaki 70’e yakın sanatçının eserleri yer alacak. Bu karma sergiyle kendine özgü tarzlarıyla öne çıkan, farklı üslupları olan sanatçılar ilk kez böyle bir sanat ortamında bir araya gelecek.
Genç Karma sergisindeki eserler, Akmerkez bünyesinde özel olarak hazırlanan, yaklaşık 700 m2’lik bir alanda sanatseverlerle buluşacak. Geniş bir alana yayılacak sergide sanatçıların  ve heykel gibi farklı disiplinlere ait daha önce sergilenmemiş eserleri yer alacak.
Türkiye’de üreten dinamik, heyecanlı ve yetenekli genç sanatçıların sanatsal kaygılarına, üretimlerine, beslendikleri kaynaklara, deneyimlerine başka bir deyişle günümüzdeki duruşlarına tanık olacak. 
16 Eylül – 22 Ekim 2011 tarihleri arasında,  Genç Karma sergisi tüm sanatseverleri bekliyor.
Sanat Akmerkez’de: Adres: Nispetiye Cad. Akmerkez – Zemin Çarşı No: 206 – 207, Üst Çarşı: No:332 – No:335 Ulus, Etiler – Tel: 0212 282 01 70     

SANATÇILAR

ADEVİYE ENDİRLİK
AYŞE ECE DERYAOĞLU
BAHADIR ÇOLAK
BARIŞ GÖKTÜRK
BARIŞ MENGÜTAY
BAŞAK AKÇAKAYA
BEYZA BOYNUDELİK
BİLAL HAKAN KARAKAYA
BURÇİN PERVİN
CANDAŞ ŞİŞMAN
ÇAĞATAY ODABAŞ
ÇAĞDAŞ ERÇELİK
DEMET KAYA GÜNGÖRÜR
DENİZ GÖKDUMAN
DENİZ BAKKALBAŞIOĞLU
DENİZ HAVZALI
DİLEK AŞKIN
DİLEK BUDAK
DİNÇER GÜNGÖRÜR
EBUBEKİR AYDIN
EMEL ÜLÜŞ
EMRAH AKKAYÜZ
ERHAN ÖZIŞIKLI
ERKAN YAPRAKKIRAN
FERİT YAZICI
FIRAT BİNGÖL
GAZİ SANSOY
GÖKAY ÇATAK
GÖKHAN BALKAN
GÜLİZ BAYDEMİR
GÜNEŞ ÖZMEN
HURİ KİRİŞ
HÜLYA BAKKAL
HÜMA BİRGÜL
HÜSEYİN RÜSTEMOĞLU
HARİCE KARADAĞ
IRMAK DÖNMEZ
İSMAİL ÜNER
KADİR ABLAK
KAZIM KARAKAYA
KEREM AĞRALIGİL
KIVILCIM HARİKA ŞEYDİM
MEHMET LÜTFİ KARAASLAN
MERİH YILDIZ
METİN YERGİN
MURAT İRTEM
MUSTAFA ALBAYRAK
NESLİHAN PALA
NEŞE ÇOĞAL
NEVRES AKIN
OKAY ÖZKAN
ORAL ÜNLÜ
ÖZGE ENGİNÖZ
ÖZGÜL ARSLAN
RAŞİT ALTUN
RECEP BAYDEMİR
REŞAT BAYRAKTAR
RIZA AYDAN TURAK
SEDA AYTAR
SEMA MAŞKILI
SEMİH ZEKİ
SERDAR AKKILIÇ
SERPİL ARSLAN
SEVİNÇ YILDIZ
SEYDİ MURAT KOÇ
ŞAFAK EYÜBOĞLU
ŞEVKET SÖNMEZ
TAHİR ÜN
TONGUÇ GÖKALP
TÜLAY İÇÖZ
VOLKAN KIZILTUNÇ
YİĞİT ALTIPARMAKOĞULLARI
YUSUF ŞENGÜR
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/haberdetay.aspx?haberid=505928

http://www.sanatlog.com/sanat/%E2%80%9Csanat-akmerkez%E2%80%99de-7%E2%80%9D-etkinlikleri-%E2%80%9Cgenc-karma%E2%80%9D-sergisi/

9 Temmuz 2011 Cumartesi

27 Haziran 2011 Pazartesi

UYARILAR / TEMBİHLER / TEHDİTLER: ELE GEÇİRİLEMEYENİN DOLAYIMINDA BİR SERGİ

Karmaşık, çok parçalı bir yapı olan toplumsal yaşamın bulanıklaştığı, her şeyin belli belirsiz silüetler halinde göründüğü “an”ları vardır. Böylesi “an”larda, özellikle söylemsel kargaşalar, (kendi) dünyamızın sınırlarının ötesini / berisini, bir alt-üst “oluş”a sürükler. Bu duruma , sürekli askıda kalan haller de denilebilir. Sözün, imgelemin, anlamın ters-yüz edilmiş boyutu bu karmaşanın yapısal yönünü oluşturur. Bu boyutu, söz konusu sergiyle ilişkilendirerek, serginin küratörlerinden Hüsnü Dokak’ın sözleriyle ifade edersek; “Siyasetin belirlediği tüm bireysel ve toplumsal ilişkiler (…), sağlam olmayan bir zemin üzerine kurulu olduğundan, dost-düşman kavramları iyiden iyiye karmaşık bir hal aldı. Dolayısıyla, karmaşık toplumsal ilişkilerden nasıl bir sonuç çıkacağını önceden kestirememenin yarattığı tedirginliği yaşamamak elde değil (…)”.

Siyaset(ler)in dayandığı egemen ideolojik yapıların bu alabildiğine kaygan/buzlu/soğuk zeminleri, toplumu oluşturan tüm bireyleri de, her an içine alabilecek çatlaklara, -sistemin nefes alıp verdiği çatlaklara - sahiptir. Bu ölümcül zeminler, yaşamı, yanılsamalarla dolu, güvensiz, tedirgin edici, tehlikeli ve tanımlanamaz kılar. Ashty Addo, Awni Sami, Bahar Demirtaş, Barış Seyitvan, Erdal Duman, Fırat Bingöl, Hüsnü Dokak, M.Ali Uysal, Mehmet Öğüt, Samet Aydın, Seçkin Aydın, Serkan Demir, Serpil Odabaşı, Şefik Özcan, Uğur Orhan ve Walid Siti’nin katıldığı ve Amed Sanat Galerisi’nde açılan sergi, bu anlamda, içinde bulunulan “durum”u ismin tüm hallerinde görünür kılmaya çalışıyor.

Serginin küratör-sanatçılarından olan Hüsnü Dokak’ın “Hiza” isimli çalışması, serginin genel görünümü içinde, bir sınır-durumun içerdiği dehşeti, kendisine eşlik eden azami disiplinle, tüm mekana bir sis gibi yayıyor. Bir sıra düzeni içinde, kendilerini harekete geçirecek üst bir sesi tekinsiz bir titreşim içinde bekleyen hayalet figürler, oluşturdukları tek sesli koroyla izleyene “kendine dikkat et” tehditinde bulunuyor gibiler. Samet Aydın, “Seksek” adlı performativ çalışmasıyla, militarizmin tüm dünya yüzeyinde cebren ve hile ile oluşturmuş olduğu yapay sınırları, dil/oyun düzleminde sorunsallaştırıyor. İzleyiciyi de bu dil/oyun düzlemine dahil eden Aydın, galerinin sert, soğuk zeminine yumuşak bir iniş yapıyor. Galeri mekanının izleyiciyi karşılayan merkez noktalarında Seçkin Aydın’ın “öteki”nin kabul edilebilirliğinin gerilim noktalarını, bir üst-anlatının tümel ifadesi olarak ortaya koyduğu “ÖTEkim olursan ol, yine de gel” (Mc Rumi), adlı çalışması, kendisini, “ötekiliğin” icad edilmiş yapısı üzerine temellendiriyor. Galerinin merkez alanında, duyumsanabilir olanın paylaşımında, rolünü sözcük oyunlarıyla oluşturduğu MAYIN (dokunMAYIN, konuşMAYIN, okuMAYIN, anlaMAYIN…) çalışmasıyla sürdüren Seçkin Aydın, “hasılı sözümün tersine yürü”, kabilinde, söylem eleştirilerini ironinin sınırlarında sürdürüyor. Erdal Duman’ın “Gül Tarlası” adını verdiği, alacalı pombaları ve galeri duvarında özensizce asılı duran yeşilimtırak kaleşnikofu, formlarının keskinliğine ölümcül soğukluklarını da ekleyerek, yüzümüzde asılı kalan belli belirsiz bir tebessümle, bizi, tekinsizliğin karanlık, yüksek duvarlarıyla karşı karşıya getiriyor. Awni Sami ‘nin “İsimsiz” adını verdiği çalışması, kaotik toplumsal zamanlara dair olup erk sistemlerine göndermede bulunuyor. Sembolik anlamda erkek egemenliğini temsilen oluşturduğu kırmızı renkli üçgenleri ve bu erkin yapısal bileşenlerini bölümleyen sözcükleri, Sami’nin yerleştirmesini bir tarih şeridi gibi okumamızı sağlıyor. Bir diğer sanatçı, Ashty Addo, “İsimsiz” adlı foto-performasıyla, toplumsal yapıların üzerinde yükseldiği söylemsel zeminlerin kayganlığını, güvenilmezliğini, üzerinde dik durabilmeyi mümkün kılamayacak çatlaklarını, biçare denge arayışıyla işaret etmeye çalışıyor. Mehmet Öğüt’ün, militarizmin tek-tipleştirici faktörel kuvvetleri üzerine oluşturduğu ve bu sürece toplumsal tüm kurumların (aile-okul vs) nasıl törensel bir vecd hali içinde hizmet ettiğini sorunsallaştıran, “Islahat- maruz kalmak” isimli videosu, Barış Seyitvan’ın “Nothing” adını verdiği ve sonsuz muş gibi gelen iç karartıcı bir ölüm koşusuyla savaşı sorunsallaştırdığı video çalışması, Fırat Bingöl’ün “Güven Oyunu” adlı videosu, temelde erkin, güvensiz, tekinsiz, soğuk, ölümcül kıldığı yaşamın tam ortasında kalan, kıstırılmış, çaresizleştirilmeye çalışılan bireyi konu ediniyor. Serpil Odabaşı’nın, kadına yönelik şiddeti konu aldığı boyamalarını, Bahar Demirtaş’ın şiddeti parodik bir dille oluşturduğu kolajları çığlığa dönüştürüyor. Yine ironinin sınırlarında gezinen sanatçı Uğur Orhan’ın hükmet-me pratiklerini alaycı bir dille ele aldığı, “Hoca Ne Oldu?” adlı, foto-performası, nihayetinde eriyip gitmeye, sınırlarından içe doğru büzülmeye mahkum katılaşmış yapıların askıda kalmış hallerini görünür kılan M. Ali Uysal’ın “Askıda” isimli çalışmasıyla, kaotik, güvensiz, belirsiz bir toplumsal aralıktan bakışıma sunulan sergideki yerlerini alıyorlar.

Şefik Özcan 2011