27 Mayıs 2013 Pazartesi
22 Şubat 2013 Cuma
“VADİM O KADAR YEŞİLDİ Kİ !.. İLK ÖRNEKLERİNDEN GÜNÜMÜZE MANZARA”
Küratör
: ERKAN DOĞANAY
SÜLEYMAN
SEYYİT * HALİL PAŞA * AHMET MÜNİP * CELAL ESAT ARSEVEN * SAMİ YETİK
* NAZMİ ZİYA * İBRAHİM ÇALLI * HİKMET ONAT * AVNİ LİFİJ * HOCA ALİ RIZA * NAMIK
İSMAİL * VECİH BEREKETOĞLU * HAYRİ ÇİZEL * CEVAT DERELİ * EŞREF ÜREN * ŞEREF
AKDİK * İBRAHİM SAFİ * CEMAL TOLLU * HAMİT GÖRELE * ŞEFİK BURSALI * SAMİ LİM *
HALE ASAF * ABİDİN DİNO * FERRUH BAŞAĞA * TURGUT ATALAY * NURİ İYEM *
HAŞMET AKAL * AHMET YAKUPOĞLU * NEJAD MELİH DEVRİM * ZEKİ KIRAL * ARA GÜLER *
DEVRİM ERBİL * MUHSİN KUT * BALKAN NACİ İSLİMYELİ * EKREM KAHRAMAN * ORHAN
PAMUK * AYDIN AYAN * MAHMUT CELAYİR * SELAHATTİN YILDIRIM * ŞİNASİ
GÜNEŞ*MUSTAFA ORKUN MÜFTÜOĞLU * OZAN KUTSAL *COŞKUN SAMİ *
ZEYNEP BİNGÖL ÇİFTÇİ * ŞEVKET SÖNMEZ * SERKAN YÜKSEL* BURCU PERÇİN * HALİL
İLDENİZ * DENİZ GÖKDUMAN * DENİZ BAYAV * AYŞEGÜL KALKAN * SUNA TÜFEKÇİBAŞI *
DENİZ AKTAŞ * EVREN GÖKKAYA * FIRAT BİNGÖL * DİLEK ÖZTÜRK * BUĞRA EROL
Manzara, her
bir sanatçı için aynı açıdan bakılsa dahi birbirinden kopuk, farklı anlatımları
yansıtır. Tür olarak, manzara denildiğinde ya da bu sergide olduğu gibi bu
türden çalışmalar bir araya getirildiğinde manzara üzerine farklı bir fikir
edinebiliriz. “Herhangi bir doğa manzarası, kent manzarası ya da ekolojik
manzaraya bakıldığında, estetik deneyim bakan gözün orada saklı duran güzelliği
fark etmesiyle etkileşimli bir sürecin tetikleyicisi olacaktır. Bu bir tür
matematiksel güzelliktir. Simetrinin, armoninin, biçimin, kalıpların, içsel
ilişkilerin, düzenin, birliğin ve tüm bunların içerisindeki farklılıkların – ki
farklılık güzelliktir – içerisinde yattığı manzara görüntüsü, öncelikle sanatçı
tarafından keşfedilecek ve ardından yetkin bir biçimde kompoze edilecektir.
Artık bunun bir adım sonrası izleyici tarafından orada yer alan güzelliklerin
keşfedilmesi ve her bir parçasının dekode edilmesi olacaktır.
Manzaralar
sadece bir görüntünün taklidi ya da “manzara” hakkında bir üretim değildir,
aynı zamanda manzaranın kendisi de bu dünyanın bir parçasıdır. Yaşamın içinden
birer alıntıdır, Türkiye’de içinde bulunduğu hayli romantik (siyasal, kültürel
ve sanatsal) süreç içerisinde bu yaşam anlarına manzaralar aracılığıyla şahit
olmaktadır. Küratörün ve serginin zamanlamasının başarısının burada yattığı
düşünülebilir. Kentsel dönüşüm, deprem riski taşıyan bölgelerin dönüştürülmesi,
restorasyonlar, bakımlar ve onarımlar, yeşil alan projeleri, dinlence alanları
vs. her bir girişim, daha mutlu ve huzurlu bir çevre adına resmi kurumlar, özel
girişimler tarafından projelendirilirken, insan yaşamı sürekli evrilmekte ve
etkileştiği çevre tarafından da dönüştürülmektedir.
Manzaranın
kişiyi etkilemesi, kişinin manzarayı etkilemesi, doğanın ve kentin
gelişimindeki diyalektik sürecin aynısıdır. Sanatçılarda bu durumun birer
öznesi ve nesnesi olarak davranmakta, gündelik yaşamın içerisindeki önemli bir
unsur olan manzaranın her türlüsünü içlerinde ya majör bir türün ürünü olarak
ya da minör olarak çalışmalarının içerisinde sunmaktadır. “Vadim O Kadar Yeşildi Ki!..” Türkiye’nin
değişen manzarasının her bir farklı dönem, yaş kuşağı, cinsiyet ve yaklaşımlar
açısından nasıl farklı olarak ele aldığının ve sunulduğunun önemli bir kesitini
oluşturacak büyük bir sergi sunumu. Bizlere düşen görev de, hem böyle bir
kesiti bizlere sunan girişimi tebrik etmek, ama bunun da ötesinde değişen bu
manzaranın içerisindeki kodları deşifre etmektir.”
Bu sergi ile geçmişten günümüze kalan belge resimlerle yarına devredecek
günümüz sanatçılarının işleri bir arada daha geniş bir perspektifle farklı bir
değerlendirmeyi ya da karşılaştırmayı zorunlu kılmakta…
Açılış: 02 Mart 2012 Cumartesi, Saat: 18.00
Yer:
CKSM (Cennet Kültür ve Sanat Merkezi) Sergi Salonu
16 Ekim 2012 Salı
"DÜŞ YA DA GERÇEK" ŞAH - I MARAN
DÜŞ YA DA GERÇEK “ŞAH-I MARAN” Küratör: Erkan DOĞANAY
20 Ekim – 10 Aralık 2012
AÇILIŞ: 20 Ekim 2012 Cumartesi, Saat: 19.30 YER: CKSM (Cennet Kültür ve Sanat Merkezi Sergi Salonu) "Her kim bu Şahmeran duasını okusa veya yanında götürse bin türlü derde dermandır." Haza Şerhi Şahmaran Doğu ve batı kaynaklı birçok efsane, edebi eser, halk sanatı ve günümüz çağdaş sanat eserlerinde “Şahmaran” imgesi kültürel, dini ve arketipsel bir anlamla yüklüdür. Binbir Gece Masalları’nda “Yılanların Kraliçesi Yemliha’nın Hikayesi” olarak bilinen ve Anadolu’nun farklı bölgelerinde değişik anlatım biçimleri olan Şahmeran hikayesi, aslında Mezopotamya kültürlerinin ortak bir motifidir. Bu masal, bazı ülkede incelendiği gibi Türkiye’de de pek çok sanatçı tarafından defalarca ele alınmıştır. Evrensel bir anlatı olan Şahmaran, ihaneti, bilgeliği, iyilik ve kötülüğü temsil eder. Hint coğrafyasından İran’a ve oradan Anadolu’ya, Kafkasya ve Batı’ya aktarılmış, çeşitli varyantları oluşmuş evrensel bir hikayedir. Doğu’da yılan kadın, Batı’da göz göze geldiklerini taşa çeviren saçları yılan adam Medusa; şimdi yarı hayvan yarı insan yaratıkları sembolize eden en önemli motif Şahmaran, görsel anlatı diliyle aktarılıyor. Anadolu Halk Sanatının başlıca figürlerinden olan Şahmaran, cam altı boyama örnekleri, kumaş boyamaları, ahşap üzerine çeşitli gündelik ya da çeyizlik ev eşyaları üzerine oldukça sık işlenmiştir. Anadolu’da yatak odalarına, salonlara asılan Şahmaran resimleri bolluk, bereket sembolü olarak baş tacı edilmiş… Çünkü Anadolu’da Şahmaran’ın kıyamet gününe kadar koruyuculuğuna, insanları kötülüklerden koruyacağına inanılır. Şahmaran duaları edilir ve şifacı yönüne dikkat çekilir. Hatta Tarsus’ta bulunan Şahmaran Hamamı’nda (Ki rivayete göre Şahmaran burada öldürülmüştür ve duvarlardaki ve göbek taşındaki kırmızılığın ondan sıçrayan kan olduğuna ve bir türlü silinmediğe değinilir.) göbek taşına uzananın şifa bulduğu, gençleştiği rivayet edilir. Edebiyatta; Şahmaran, Tomris UYAR (Şahmaran Hikayesi), Murathan MUNGAN (Cenk Hikayeleri / Şahmaran’ın Bacakları), Hilmi YAVUZ (Kuyu), Sennur SEZER (Şahmaran), Erhan BENER (Şahmeran Öyküsü), İsmail BÜYÜKTAŞ ( Şahmaran ve Hatemtay Hikayeleri), Luigi MALERBA ( İçimdeki Şahmaran), Muhsine Helimoğlu YAVUZ, Yücel FEYZİOĞLU ( Cırttan ile Şahmaran Kızı) gibi bazı yazarlar tarafından incelenmiş ve konu edilmiş Şahmaran, Halk sanatında önemli bir yer bulmuştur. Mehmet Ali KATRANCI, Hepsi Hikaye, Ebu Burak, Aynur OCAK; Günümüz Çağdaş Sanatçılarından Balkan Naci İSLİMYELİ, Serpil AKYIL, Ozan OGANER sergide Şahmaran yorumları ile yer alan isimlerden yalnızca bazılarıdır… Müzisyen Gökhan TANACI, bu sergi için Şahmaran müziği besteledi. Sergi paralelinde film ve belgesel gösterimleri, Şehir Tiyatroları’nın Şahmaran oyunu, edebiyat ve halk hikayeleri paralelinde çeşitli panel ve söyleşilerin düzenleneceği hikayenin devamını bu “ŞAHMARAN” sergisinde okuyabilir, hissedebilir, izleyebilir ya da duyabilirsiniz. "DÜŞ YA DA GERÇEK" ŞAH - I MARAN Yolu Şahmaran ile kesişenler: Balkan Naci İSLİMYELİ, Serpil AKYIL, Erol DENEÇ, Yavuz KILIÇER, Hüseyin IŞIK, Ali Asker BAL, Süreyya OSKAY, Fatih ÖZKAFA, Ozan OGANER, Ümitcan GÖREN, Gökhan TANACI, Ali Can MEYDAN, Raziye KUBAT, Cem KIZILTUĞ, Orçun İLTER, Filiz SÜNNETÇİOĞLU, Mehmet AKKAYA, Fırat BİNGÖL, Fatma ŞAN Camaltı ve Kumaş Boyama Örnekleri: Nasra Şimmes HİNDİ (Nasra Teyze), Mehmet Ali KATRANCI, Aynur OCAK, Yaşar YUNUS, Hasan ÖZCAN,Sabri, Nuray GENCEL, Emine YEDİKUVVET, Ümit BAYKAL, Mehlika BAS, Ayşegül KAYA (Hepsi Hikaye),Tacettin TOPARLI (Ebu Burak) |
http://www.evrensel.net/news.php?id=36766
8 Ekim 2012 Pazartesi
BRAND IT!
Tarihsel bir süreçte fikir eseri üretmenin iç dinamiklerine yerleşmiş olan; izleyen ve sorgulayan tüm yapıları saf dışı ederek, gerçekte, yalnızca ETİKETLERİN sanatı tanımlayıp; dönemi içerisindeki yerini ve değerini belirleyebileceği yanılgısının, günümüzün değer yargılarıyla doğru orantılı olarak, inatla akıllara yerleştirilmeye çalışıldığı "MAL"ların dünyasında "markalaşmak" (branding-damgalamak) sanat eserini görünür/izlenebilir kılabilmenin, koşulsuz ve tek yolu olarak sunulmaktadır.
Biz ise bu gerçek
ten hareketle hedef kitlesine ulaşamadan aksettiği somut malzemenin kalitesi, metresi ve coğrafi konumu üzerinden fiyatlandırılıp; nihayetindeyse yığınlar halinde karanlık depolarda hapsedilen "DÜŞÜNCE”nin üzerindeki bu görünmez etiketleri, görünür kılabilmek adına 12 Ekim 2012 tarihinde "rh+artgallery"de farklı disiplinlerden sanatçıların katılımıyla etiketlenip, markalaşmak üzere raflardaki yerimizi alıyoruz…
Uzun yıllardır Türkiye’nin sanat ortamında yüklendigi misyon bakımından öncü galeri olma özelligini koruyan rh+artgallery’de 12-30 Ekim 2012 tarihleri arasında"Günümüzün tüketim toplumunda sanatın ve sanatçının var olabilmek adına içineçekilmeye çalısıldıgı (markalanmak-damgalanmak) kavramlarına bir tepki olarak,farklı disiplinlerden bir çok sanatçının katılımlarıyla gerçeklesecek sanatçının ve izleyicinin olusturdugu çok sayıda etiketin eserlerin üzerine yerlestirilmesi mantıgına dayanan tepkisel ve eylemsel bir sergi hazırlanmaktadır.
Devrim Erbil
Ramiz Aydın
Tamer Başoğlu
Tomur Atagök
Süleyman Saim Tekcan
Ali Candaş
Oğuz Güler
Cihat Aral
Halis Başarır
Gülgün Başarır
Zahit Büyükişliyen
Fevzi Karakoç
Yücel Dönmez
Bedri Karayağmurlar
Habip Aydoğdu
Aydın Ayan
Ahmet Yeşil
Müfit İşler
Ercan Akçetin
Bedri Baykam
Reyhan Tezer
Ahmet Özel
Berna Erkün
Figen Batı
Ece Deryaoğlu
Ayça Karaca
Arzu Deveci
Hatice Türkeli
Kadir Ablak
Musa Güney
Handan Atan Günaydın
Yunus Emre Dokumacı
Erdinç Babat
Sezin Terzi
Recep Laçin
Serdal Kesgin
Eco
Abdülkerim Bozan
Fatoş Miralay
Ceyda Güler
Oya Silber
Ahu Aydemir Yüksel
İrfan Dönmez
Fırat Bingöl
Ebubekir Aydın
Emre Özçaylan
Mehmet Güzel
Medine Irak
Pınar Ceylan
Hakan Bakır
Bahar Oskay
Sevda Beder
Alpay Aksayar
Taylan Mintaş
Deniz Beşer
Ahmet Arslan
Mehmetcan Yaman
Semra Ay
Merve Turan
Ezgi Bilgin
Günsel Demirci
Itır Canan Özgenç
Filiz Kara Bilgin
Serpil Kaparkılıç
Sema Maskili
Tomur Atagök
Süleyman Saim Tekcan
Ali Candaş
Oğuz Güler
Cihat Aral
Halis Başarır
Gülgün Başarır
Zahit Büyükişliyen
Fevzi Karakoç
Yücel Dönmez
Bedri Karayağmurlar
Habip Aydoğdu
Aydın Ayan
Ahmet Yeşil
Müfit İşler
Ercan Akçetin
Bedri Baykam
Reyhan Tezer
Ahmet Özel
Berna Erkün
Figen Batı
Ece Deryaoğlu
Ayça Karaca
Arzu Deveci
Hatice Türkeli
Kadir Ablak
Musa Güney
Handan Atan Günaydın
Yunus Emre Dokumacı
Erdinç Babat
Sezin Terzi
Recep Laçin
Serdal Kesgin
Eco
Abdülkerim Bozan
Fatoş Miralay
Ceyda Güler
Oya Silber
Ahu Aydemir Yüksel
İrfan Dönmez
Fırat Bingöl
Ebubekir Aydın
Emre Özçaylan
Mehmet Güzel
Medine Irak
Pınar Ceylan
Hakan Bakır
Bahar Oskay
Sevda Beder
Alpay Aksayar
Taylan Mintaş
Deniz Beşer
Ahmet Arslan
Mehmetcan Yaman
Semra Ay
Merve Turan
Ezgi Bilgin
Günsel Demirci
Itır Canan Özgenç
Filiz Kara Bilgin
Serpil Kaparkılıç
Sema Maskili
12 Ekim 2012 tarihinde "rh+artgallery
17 Eylül 2012 Pazartesi
Karma Sergi/Group Show @ HAYAKA ARTI
Gorsel Image : Esat Tekand (44A Sanat Galerisi izniyle Courtesy 44A Art Gallery)
Acilis 20 Eylul Persembe 18.00-21.00 arasi
Opening Thursday, September 20th between 6–9 pm
Galeri Saatleri Gallery Hours:
Persembe – Cuma saat 13.00–17.00 arasi
Thursday – Friday between the hours 1–5 pm
+
Tophane Art Walk:
7 Ekim 2012 'Acik Pazar' 13.00-17.00 arasi
October 7 'Open Sunday' between the hours 1-5 pm
Dilara Akay / Erman Akcay / Sevinc Altan / Rafet Arslan / Firat Bingol / Irmak Canevi / Eda Gecikmez / Dilek
Hekimoglu / Komet / Christina Maria Kulot / Noel Morera / Argun Okumusoglu / Onston / Siir Ozbilge / Sevil Sert /
Mark McConnell Sweeney / Aziz Tavil / Esat Tekand
Ilgili(siz) Alinti:
Farkli amaclarin pesinden giden, farkli yontemler kullanan sanatcilarin ayni yerde toplanmasini saglayan sey, onlarin
cagdas zihinsel alan konusunda benzer bir sezgiden yola cikmalari, 21.yy basi kulturunu kaotik bir alan olarak,
sanatciyi da bunun icinde bir gezgin olarak algilamalaridir. (Nicolas Bourriaud. Playlist katalogu. Paris: Palais de
Tokyo, 2004)
(Ir)Relevant Quotation:
What makes these artists, who actually chase after different purposes by implementing various methods, gather at the
same space is the fact that they all start off from a similar intuition concerning contemporary mental territory and
they perceive the culture of the early 21st century as a chaotic field within which the artist is a traveller.
(Nicolas Bourriaud. Playlist catalogue. Paris: Palais de Tokyo, 2004)
30 Ağustos 2012 Perşembe
27 Mart 2012 Salı
DALGIN SULAR / MOODY WATERS
DALGIN SULAR / MOODY WATERS
Dev bir sosyal sorumluluk projesi için omuz omuza vermiş bir grup sanatçı Asfalt Art Gallery’de 29 Mart -25 Nisan tarihleri arasında izleyiciye sunulacak Dalgın Sular Sergisinde bir araya geliyor. Serginin ortak teması, İstanbul'un geçmiş karşısındaki unutkanlığı ve/veya geçmişiyle birlikte yaşama gayreti...
Sergi aynı zamanda Aralık Derneği'nde İskender Savaşır'ın çağrısıyla başlayan Dalgın Sular Projesi'nin ilk tanıtım faaliyeti. Proje birbirleriyle yakından ilişkili iki birimden, Çizgi Roman Projesi ve Eğitim Programından oluşuyor. Çizgi Roman Projesi İstanbul'un geçmişini kustuğu ama aynı zamanda şehrin kaotik hayatına gelecekten de “mutasavver” konukların katıldığı bir anlatı evreni olarak tasarlandı. Bu girişime önayak olmuş olan grup ve sanatçılar aynı zamanda, bu tür olanaklardan yoksun kalmış bölgelerde yaşayan çocuklara, Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yetiştirilmekte olanlara ve Çocuk/ Gençlik Cezaevlerinde barındırılanlara yönelik bir eğitim programı da hazırlama sürecinde. Projenin ana hedefi bu eğitimi alan çocukların dergiye ürün vererek katılması ve onlara ileride kendilerine geçim kaynağı olabilecek bir hüner kazandırmak.
Sanatçılar:
Deniz Aktaş
Mediha Aşkın
Fırat Bingöl
Deniz Çimen
Gökhan Deniz
Çağla Göksu
Fatoş Karadağ
Nebahat Karyağdı
Komet
Raziye Kubat
Banu Muratlı
SERGİ: Dalgın Sular / Moody Waters
Proje Sahibi: İskender Savaşır
Proje Koordinatörü: Ayşe Görür
Sergi Tarihleri: 29 Mart – 25 Nisan 2012
Açılış Kokteyli, 29 Mart Perşembe, 18.00 – 21.00, Herkesi Bekliyoruz
YER: ASFALT ART GALLERY
Bahariye Cad. Canan Sokak
Azeri Apt. No:51/-1
Kadıköy/İstanbul
(Süreyya Operası arka sokağı)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)